3 Kasım 2011 Perşembe

ANLAYANA ..........





''mezardakilerin pişman oldukları şeyler için
dünyadakiler birbirlerini yiyorlar!..''



-GOETHE-






Bir
anda uykudan kalktim
çok ilginç bir ışık
gördüm
ama
odanın ışığı kapalıydı


bir baktım saat 3:30 gece
facir vakti
peki
gördüğüm bu kadar ışık nerden

-----

birden şaşırıp kaldım baktım ki elimin yarısı duvarın içinde

hemen elimi çıkardım korku içinde oturup elime bakıyordum

tekrar elimi duvara dogru uzattım yine elim duvarın içine giriyordu!!!!!!!!

--

bir gülümseme sesi duydum


Yüzümü kardeşime dogru çevirdim, yatıyordu

korku içinde yatağımdan kalkıp kardeşimi uyandırmaya gittim

ama cevap vermedi

annemin odasına doğru gittim

babamı uyandırmaya çalıştım


birilerinin bana cevap vermesini istiyorum ama kimse cevap vermiyordu


annemi uyandırmak üzereyken, baktım ki annem
uykudan uyandı


uykudan uyandı ama benimle konşmuyordu

---

bismillahirrahmanirrahim diyordu ve tekrarlıyordu


babamı uyandırdı, kalk kalk bir bakalım çocoklara
dedi annem


şimdi zamanımı bırak uyuyayim yarın ola hayrola
dedi babam


ama annemin ısrarı üzerine babam kalkıverdi
şaşkınlık içerisinde beraber odamıza doğru geldiler

---

başladım bağırmaya, anne, baba ama hiç birisi cevap vermiyordu!!!


annemin elbisesini çekiyor beni dinlemesini
istiyordum ama annem beni hissetmiyordu
!!!


başladım annemin arkasından yürümeye ta bizim
odaya kadar


odamıza girdi ve ışıkları açıverdi
ama
benim için fark etmiyordu çünkü benim için her taraf ışıktı


tam o
sırada çok ilginç bir şeyle karşılaştım

---
kendi
vücüdumu
gördim!!!


evet kendi vücüdumu



oturup kendi kendimi seyredıyordum, iki taneydim


kendi kendime soruyordum kimdir bu acaba?
Nasılda bana benziyor!!!


başladım kendi kendimi uyandırmaya, bu kabustan
kurtulayım diye


ama uyanamadım

---

babam dedi ki bak yatıyorlar işte hadi yerimize gidelim



ama annem sakin olamadı ve benim uyuduğum yatağa
doğru gelerek


beni uyandırmaya başladı kalk muhammed kalk bana
cevap ver


ama cevap veremiyordu!!!

bir kaç defa uğraştı ama yok. Birden baktım ki
babamın gözlerinden yaşlar dökülüyor


o babam ki şimdiye kadar onun göz yaşlarını
görememiştim


bağırışmalar başladı oracık yerden .. kardeşim
uyandı ve sordu ne oldu?


annem ona bağırarak, abin muhammed olmüş çok acıklı bir
şekilde ağlıyordu


---
bağırmalar
fazlalaştı


anneme giderek, anne ağlama ben burdayım bak
bana!!


ama kimse bana cevap vermiyordu, neden?


oturup bağırmaya başladım, burdayım bakın işte
ama
kimse cevap vermiyordu


başladım bağırmaya ya rabbi, ya rabbi ne olur
beni bu rüyadan ve olduğum durumdan kurtar
---

uzaktan bir ses duydum ve geldikçede yükseliyordu


bu ses allah'u taalenin bir ayeti idi
((andolsun
sen bundan gaflette idin, derhal biz senin perdeni kaldırdık. Bugün artık gözün
keskindir))


birden iki kişi beni tuttular, ama insan
değillerdi

çok
korktum
!!


başladim bağırmaya, bırakın beni, siz kimsiniz? Ne istiyorsunuz?


kabire kadar senin gardiyanlarınız dediler
----

ben ölmedim, daha yaşıyorum dedim


neden beni kabire götürüyorsunuz? bırakın beni!!
Ben hissediyorum, konuşuyorum ve görüyorum, ben ölmedim


bana
gülümseyerek cevap verdiler



dediler ki, ey insanlar sizzler çok ilginç yaratıksınız, sanıyorsunuz ki ölüm
hayatın sonudur ama bilmiyorsunuz ki asıl olan sizin yaşadığınız hayat bir
rüyadan ibaret olup öldüğünüz zaman uyanıyorsunuz.


beni kabire doğru çekiyorlardı hala




yoldayken baktım ki benim gibi insanlar ve yanlarında da aynı
o iki yaratıktan var, kimi ağlayor kimi gülüyor ve kimi ise bağırıyordu


onlara
sordum neden böyle yapıyorlar?



dediler ki, bu insanlar şaşkınlık içerisindeler, nereye gittiklerini
biliyorlar, kimisi dalalettedir.. korku içinde sözlerini keserek sordum:


ateşe gidiyorlar mi yani?
evet
dediler
'


konuşmalarına devam ederek, o gülenler ise
cennete gidiyorlar


hemen sordum onlara, peki ben nereye gidecem??


dediler ki, sen bazen iyi gidiyordun, bazende
kötü



bazen tövbe edip ertesi gün günah işliyordun ve izlediğin yol tam olarak belli
değildi


ve hep öyle yitik kalacaksın


sözlerini korku içerisinde keserek sordum:


yani ben ateşemi gidiyorum yoksa?




Onlarda, Allahın rahmeti geniştir ve yolculukta
uzundur dediler


---

yüzümü çevirdim korku içerisinde baktım ailem, babam, amcam, kardeşlerim ve
akrabalarım hepsi


Bir sandık içinde beni taşıyorlardı


Onlara kosarak gittim ve onlara dedim ki benim
için dua edin lütfen


Ama kimse bana cevap vermiyordu
kimi
ağlıyordu kimi ise hüzünlüydü




Kardeşime giderek, dikkatli ol dünyanın fitnesi
seni kandırmasın


Beni duymasını çok isterdim


O iki melek beni kabirdeki cesedimin üzerine
bağladılar



baktım ki babam toprak atıyor üzerime


Kardeşlerim topak atıyor


Ordaki insanlar hepsi üzerime toprak atıyordu

----

dedim ki, ahh keşke onların yerinde olsaydım Allaha tevbe etseydim


dün sabah namazımı kılsaydım




Keşke her gün rabbime dua etseydim


Keşke her gün tevbemi yenileseydim


Keşke kötülüklerden uzak dursaydım


Başladım bağırmaya, ey insanlar dikkatli olun
dünya hayatı sizleri kandırmasın

en
azından birisinin beni duymasını çok isterdim


Peki sen beni duyuyormusun ???

----


lütfen herkese gönder
---


eğer göndermesi sana zor geliyorsa, daha iyi
olacak çünkü sevabını hakketmiyorsun, ama kabirde olduğun zaman o zaman, ahh
keşke gönderseydim diyeceksin
***


süphanallah ve bihamdihi.. süphanallahul azim









Hiç yorum yok: