28 Kasım 2011 Pazartesi

paylaşmaya ihtiyaç duydum :((

Evde iki çocuk (akşam 3 oluyor) temizlik, yemek ,bulaşık bitmek bilmiyor. ama onlar tüm hayatım onlar için ayakta durmalıyım peki bu mümkünmü ? Allahım sayesinde ayaktayım.pisikolojim inancımdan dolayı iyi isyandan uzağım.ama bazen evet o amalara bazen düşüyorum. gizlice çekilip ağlıyorum kuytu köşelerde. kızım 10 aylıkken oğluma hamile kaldım daha 8. haftamda grip olup sağır oldum, hemen doktora gittim doğal olarak ilaç tedavisine başladık (antibiotik)ama doktor haftaları tam hesalamadığı için ilaçların yan etkisi olarak oğlum parmakları eksik doğdu (sol elinin baş ve serçe parmağı var).başka sorun yok Allaha şükür.doğumdan sonra oğlumu bir geceden sonra hiç bir sorun yokken küveze aldılar 4 gün hiç açıklama yapmadan bizi tuttular.babamız çıldırdı doğal olarak şikayet etti gereken yerlere ve bizi apar topar taburcu ettiler, ve sadece meraktan tutuluyormuşuz o 4 gün ömrümden ömür gitti acaba başka eksikliğimi var diye şükür bişeyi yokmuş,tam teşekküllü biyerde baktırdık.pilastik cerrahi ,genel cerrahi,ortapedi çok gezdik ama yapılacak bişey yokmuş. şükür ki o parmaklarıyla harika işler yapıyor ,kızım yeni doğan çocuk gördümü parmaklarına bakıyor okula gidince çıkacakmı gibi sorular soruyor.VE artık oğlum 2,5 yaşında oda algılıyor ,anlıyor,farkediyor ve çok sinirleniyor .o küçük yumak ellerine bakıp gitti diyor diğer elini gösterip ordaa diyor kurduğu birkaç cümle ile bütün ruhumu delip geçiyor. elimde olsa tüm parmaklarım sana feda oğlum :( tüm canım feda .yinede şükürler olsun...

kanepede değişikliğe gittim








yanlış kesim yüzünden biraz kumaş telef oldu ama sonuçtan memnunum. sizce nasıl olmuş ellerimle yaptık

değişik bir bere modeli

bunu facebook ta görmüş kopyalamıştım ilginç bir bere olduğu için yayınlamak istededim .erkek çocuklarının hoşuna gideceğini düşünüyorum

26 Kasım 2011 Cumartesi

yeni yılınız mübarek olsun

Peygamber Efendimiz Muhammed Aleyhisselam(SAV), Miladi 571'de 20 Nisan'a rastlayan, Rebiul-evvel ayının on ikinci Pazartesi sabahı, Mekke'de doğdu. 622'de Mekke'den Medine'ye hicret etti. 20 Eylül Pazartesi günü, Medine'nin Kuba köyüne geldi. Bu tarih Müslümanların Şemsi yılbaşı oldu. O yılın Muharrem ayının birinci günü de, Kameri yılbaşı oldu. Muharrem ayının birinci gecesi Müslümanların kameri yılbaşı gecesidir. Bu geceyi ihya etmeli ve saygı göstermeli. Saygı göstermek, günah işlememekle olur. Zilhiccenin son günü ve Muharrem'in birinci günü oruç tutan, o yılın tamamını oruç tutmuş gibi sevaba kavuşur.

Fahri Kainat Efendimiz(SAV) bir hadis-i şeriflerinde, "Ramazandan sonra en faziletli oruç, Muharrem ayında tutulan oruçtur" buyurdu.

Bizler de serhaber ailesi olarak yeni yılınızı kutlar; bu yılın başta İslâm alemi olmak üzere tüm insanlığa huzur ve barış getirmesini Yüce Allah'tan niyaz ederiz.

25 Kasım 2011 Cuma

http://youtu.be/z0vmmv3VNrc

hz.MEVLANA

Ey oğul, herkesin ölümü kendi rengindendir. Düşmana düşmandır, dosta dost!
Ayna Türk’e nazaran güzel bir renktedir. Zenciye nazaran o da zencidir.
Ey can, aklını başına devşir. Ölümden korkup kaçarsın ya; doğrusu sen, kendinden korkmaktasın.
Gördüğün, ölümün yüzü değil, kendi çirkin yüzün. Canın bir ağaca benzer; ölüm onun yaprağıdır.
İyiyse de senden yetişmiş, yeşermiştir; kötüyse de. Hoş nahoş.. gönlüne gelen her şey senden, senin varlığından gelir.
Allah'ın rahmeti ve bereketi uzerinizde olsun.
HAYIRLI CUMA'LAR. . .

22 Kasım 2011 Salı

yunus emre

Çiçeklerle hoş geçin, balı inciltme gönül. Bir küçük meyve için dalı incitme gön...ül. Mevla verince azma, geri alınca kızma, Tüten ocağı bozma, külü incitme gönül. Dokunur gayretine, karışma hikmetine, Sahibi hürmetine, kulu incitme gönül. Sevmekten geri kalma, yapan ol yıkan olma, Sevene diken olma, Gülü incitme gönül..

21 Kasım 2011 Pazartesi

ah şu erkekler

Uzmanlardan ‘Bebeğinize bal yedirmeyin’ uyarısı

Bal Balın faydalarının saymakla bitmeyeceği söylenir ama bebekler için bazı zararları da varmış…Hurriyet.com.tr’de yer alan habere göre, doktorların “bebeklere bal yedirmeyin” uyarısı, artık bal etiketlerinde de yer alacak. Sağlık Bakanlığının ve doktorların alerjin maddeleri içermesi nedeniyle bir yaşından küçük bebek...lere bal yedirilmemesi uyarısı, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığınca etiketlere taşınacak. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığınca hazırlanarak görüşe açılan bal tebliği taslağına göre, bal etiketlerinde “1 yaşından küçük çocuklara bal yedirilmemelidir” ifadesi yer alacak. AB’Ye uyum...

APTAL KANSER

Biz hep yeni bir araba isteriz ya da yeni bir ev, telefon. Ancak kanser olan bir insan sadece bir şey ister... yaşamaya devam edebilmek.
Allah'ım tüm hastalarımıza şifa versin

15 Kasım 2011 Salı

maklube


MALZEMELER:3 patates,2soğan,1 su bardağı pirinç,ister tavuk ister kırmızı et isteğe göre yarım kilo ,süzme yoğurt,isteğe göre hazırlanmış salata 
YAPILIŞI:patatesler kızartılıp bir köşeye ayrılır .ette biraz kavrulur oda bir köşeye ayrılır.teflon tencerenin altına az sıvı yağ dökülür yuvarlak şekilde kestiğimiz soğanlar tencerenin dibine yayılır,üzerine halka halka kızartılmış patatesler serilir,onunda üzerine etler yayılır (biz eti biraz az kullanıyoruz fazla sevmediğimiz için) en üste yıkayıp üzerine biraz limon sıktığımız (pirinçler lapalaşmaması için biraz limon sıkıyorum ,pilavdada aynı) pirinci döküyoruz.aynı pilav yapar gibi pirince göre su ilave ediyoruz ben 1'e 2'i döküyorum.üzerine biraz tereyağ atıp tuzunuda attıkmı ağzını kapatıp karıştırmadan pişirmeye bırakıyoruz.diğer malzemeler pişmiş olduğu için pilav pişme süresince oluyor.büyük tepsiye tencereyi ters çevirip biraz dibine vurup tencereyi çekiyoruz.kenarlarına yoğurt (sarımsaklısı iyi oluyor) salata ile süslüyoruz. .yemeside görüntüsüde tadıda güzel bir yemektir 
afiyet olsun

4 Kasım 2011 Cuma

hayırlı bayramlar

yarın bayram için yola çıkılacak.annemi,babamı bir sendir görmediğim abim yiğenlerimi ve yengemi göreceğim.güzel bir bayram geçirmek istiyorum sorunsuz hastalıksız inşallah.lütfen yollara dikkat edin kurallara uyun uymayanları uyarın.emliyet kemerinizi takın .bayramdan sonra görüşmek umuduyla.İYİ BAYRAMLAR

3 Kasım 2011 Perşembe

ANLAYANA ..........





''mezardakilerin pişman oldukları şeyler için
dünyadakiler birbirlerini yiyorlar!..''



-GOETHE-






Bir
anda uykudan kalktim
çok ilginç bir ışık
gördüm
ama
odanın ışığı kapalıydı


bir baktım saat 3:30 gece
facir vakti
peki
gördüğüm bu kadar ışık nerden

-----

birden şaşırıp kaldım baktım ki elimin yarısı duvarın içinde

hemen elimi çıkardım korku içinde oturup elime bakıyordum

tekrar elimi duvara dogru uzattım yine elim duvarın içine giriyordu!!!!!!!!

--

bir gülümseme sesi duydum


Yüzümü kardeşime dogru çevirdim, yatıyordu

korku içinde yatağımdan kalkıp kardeşimi uyandırmaya gittim

ama cevap vermedi

annemin odasına doğru gittim

babamı uyandırmaya çalıştım


birilerinin bana cevap vermesini istiyorum ama kimse cevap vermiyordu


annemi uyandırmak üzereyken, baktım ki annem
uykudan uyandı


uykudan uyandı ama benimle konşmuyordu

---

bismillahirrahmanirrahim diyordu ve tekrarlıyordu


babamı uyandırdı, kalk kalk bir bakalım çocoklara
dedi annem


şimdi zamanımı bırak uyuyayim yarın ola hayrola
dedi babam


ama annemin ısrarı üzerine babam kalkıverdi
şaşkınlık içerisinde beraber odamıza doğru geldiler

---

başladım bağırmaya, anne, baba ama hiç birisi cevap vermiyordu!!!


annemin elbisesini çekiyor beni dinlemesini
istiyordum ama annem beni hissetmiyordu
!!!


başladım annemin arkasından yürümeye ta bizim
odaya kadar


odamıza girdi ve ışıkları açıverdi
ama
benim için fark etmiyordu çünkü benim için her taraf ışıktı


tam o
sırada çok ilginç bir şeyle karşılaştım

---
kendi
vücüdumu
gördim!!!


evet kendi vücüdumu



oturup kendi kendimi seyredıyordum, iki taneydim


kendi kendime soruyordum kimdir bu acaba?
Nasılda bana benziyor!!!


başladım kendi kendimi uyandırmaya, bu kabustan
kurtulayım diye


ama uyanamadım

---

babam dedi ki bak yatıyorlar işte hadi yerimize gidelim



ama annem sakin olamadı ve benim uyuduğum yatağa
doğru gelerek


beni uyandırmaya başladı kalk muhammed kalk bana
cevap ver


ama cevap veremiyordu!!!

bir kaç defa uğraştı ama yok. Birden baktım ki
babamın gözlerinden yaşlar dökülüyor


o babam ki şimdiye kadar onun göz yaşlarını
görememiştim


bağırışmalar başladı oracık yerden .. kardeşim
uyandı ve sordu ne oldu?


annem ona bağırarak, abin muhammed olmüş çok acıklı bir
şekilde ağlıyordu


---
bağırmalar
fazlalaştı


anneme giderek, anne ağlama ben burdayım bak
bana!!


ama kimse bana cevap vermiyordu, neden?


oturup bağırmaya başladım, burdayım bakın işte
ama
kimse cevap vermiyordu


başladım bağırmaya ya rabbi, ya rabbi ne olur
beni bu rüyadan ve olduğum durumdan kurtar
---

uzaktan bir ses duydum ve geldikçede yükseliyordu


bu ses allah'u taalenin bir ayeti idi
((andolsun
sen bundan gaflette idin, derhal biz senin perdeni kaldırdık. Bugün artık gözün
keskindir))


birden iki kişi beni tuttular, ama insan
değillerdi

çok
korktum
!!


başladim bağırmaya, bırakın beni, siz kimsiniz? Ne istiyorsunuz?


kabire kadar senin gardiyanlarınız dediler
----

ben ölmedim, daha yaşıyorum dedim


neden beni kabire götürüyorsunuz? bırakın beni!!
Ben hissediyorum, konuşuyorum ve görüyorum, ben ölmedim


bana
gülümseyerek cevap verdiler



dediler ki, ey insanlar sizzler çok ilginç yaratıksınız, sanıyorsunuz ki ölüm
hayatın sonudur ama bilmiyorsunuz ki asıl olan sizin yaşadığınız hayat bir
rüyadan ibaret olup öldüğünüz zaman uyanıyorsunuz.


beni kabire doğru çekiyorlardı hala




yoldayken baktım ki benim gibi insanlar ve yanlarında da aynı
o iki yaratıktan var, kimi ağlayor kimi gülüyor ve kimi ise bağırıyordu


onlara
sordum neden böyle yapıyorlar?



dediler ki, bu insanlar şaşkınlık içerisindeler, nereye gittiklerini
biliyorlar, kimisi dalalettedir.. korku içinde sözlerini keserek sordum:


ateşe gidiyorlar mi yani?
evet
dediler
'


konuşmalarına devam ederek, o gülenler ise
cennete gidiyorlar


hemen sordum onlara, peki ben nereye gidecem??


dediler ki, sen bazen iyi gidiyordun, bazende
kötü



bazen tövbe edip ertesi gün günah işliyordun ve izlediğin yol tam olarak belli
değildi


ve hep öyle yitik kalacaksın


sözlerini korku içerisinde keserek sordum:


yani ben ateşemi gidiyorum yoksa?




Onlarda, Allahın rahmeti geniştir ve yolculukta
uzundur dediler


---

yüzümü çevirdim korku içerisinde baktım ailem, babam, amcam, kardeşlerim ve
akrabalarım hepsi


Bir sandık içinde beni taşıyorlardı


Onlara kosarak gittim ve onlara dedim ki benim
için dua edin lütfen


Ama kimse bana cevap vermiyordu
kimi
ağlıyordu kimi ise hüzünlüydü




Kardeşime giderek, dikkatli ol dünyanın fitnesi
seni kandırmasın


Beni duymasını çok isterdim


O iki melek beni kabirdeki cesedimin üzerine
bağladılar



baktım ki babam toprak atıyor üzerime


Kardeşlerim topak atıyor


Ordaki insanlar hepsi üzerime toprak atıyordu

----

dedim ki, ahh keşke onların yerinde olsaydım Allaha tevbe etseydim


dün sabah namazımı kılsaydım




Keşke her gün rabbime dua etseydim


Keşke her gün tevbemi yenileseydim


Keşke kötülüklerden uzak dursaydım


Başladım bağırmaya, ey insanlar dikkatli olun
dünya hayatı sizleri kandırmasın

en
azından birisinin beni duymasını çok isterdim


Peki sen beni duyuyormusun ???

----


lütfen herkese gönder
---


eğer göndermesi sana zor geliyorsa, daha iyi
olacak çünkü sevabını hakketmiyorsun, ama kabirde olduğun zaman o zaman, ahh
keşke gönderseydim diyeceksin
***


süphanallah ve bihamdihi.. süphanallahul azim